8 Eylül 2011 Perşembe

Madalyonun Siyah Yüzü


Beşiktaşlı için hayat ikiye ayrılır.Siyah ve beyaz.İyi günde takımını destekler,kötü günde eleştirir,küfreder ama etkisi çabuk geçer.Hayat kısa bir süre siyah kalır,sonra hemen beyaza döner.

 Beşiktaş 2 senede birçok yabancı oyuncuyu bünyesine kattı.Bunlardan bazıları çok şöhretli isimlerdi.Ricardo Quaresma gibi bir yetenek,Guti gibi bir kariyer Beşiktaşlı oldu.Ocak ayına kadar işler hiç de iyi gitmedi.Sakatlık problemleri önemli etkendi tabii.Bu durumda kadroyu güçlendirmek,en azından rotasyonu artırma anlamında fazlasıyla önemli idi.Simao Sabrosa,Hugo Almeida ve Manuel Fernandes ile anlaşıldı.Kadro kağıt üzerinde iyice güçlendi.Umutlar tazelendi.Fırtına gibi başlandı ikinci döneme.Sonra yine ne olduysa oldu,dağıldı gitti.

 Sportif başarı/başarısızlık bir yana,Beşiktaş yaptığı transferler incelendiğinde bir kuruma bağlı görünüyor.Jorge Mendes."İyi oyuncular getiriyorsa nolacak yeaa" düşünce akımına kapılan binlerce taraftar olsa da ortada çok kötü bir senaryo var.Mendes istediği oyuncuları,istediği zamanda Beşiktaşlı yapabiliyor.Geldiğinden beri taraftarın kafasında saç bırakmayan Hugo Almeidayı önce ucundan gösteriyor,tanıtıyor,sonra fiyatını artırarak kendi kulübüne satıyor.Bu,bu adamın ilk vakası değil.Durum hiç ama hiç içi açıcı görünmüyor. İşte madalyonun siyah yüzü bu.Ricardo Quaresmanın transferi sadece sevimli görünme sebebi.Quaresmayı 7mnye satan şirket kapalı kutu olan 20 yaşındaki bir adamın %50sine 3.1 mn alır mı? Hem de trasnfer olduğu kulüpte 35 gün kalan bir adama? Daha bunun makyajı var.Biraz daha makyajlayıp tamamını satacaklar.

  Türkiyede yaşıyorsanız güzel görünen her şeyin içinde mutlaka kötü bir şeyin olduğunu aklınızda bulundurmanızı öneririm.Pembe bulutlardan düşüş çok ama çok sert olabilir.Uyanalım.

Oğuzhan Soydemirgil
http://twitter.com/OguzhaNba

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder